RSC-049


Keşif: RSC-049 insanlık tarihi boyunca biliniyordu. Yunan Mitolojisinin doğduğu yer olarak da bilinir. Platon'un Critias diyaloğunda anlattığı Atlantis şehrinin Manisa'da olduğu fikri de başka bir efsanedir. Tantalos Kalesi, Pelops'un Tahtı ve Ağlayan Kaya (Niobe) RSC-049'da bulunmaktadır. Mitolojilere konu olan bu dağ, RSC Kurumunun dikkatini bir arkeologun rastladığı anomaliler sonrasında çekti. RSC Kurumu bu olaydan sonra Spil Dağı'nı araştırmaya başladı. 02/07/19██ tarihinde bu araştırmalar başlatıldı.

Saklama Prosedürleri: RSC-049, Tesis-006'da muhafaza edilir. Dağın eteklerinde herhangi bir önlem alınmamıştır. Dağın belirli kısımları Tesis-006'nın denetimi altındadır ve giriş yasaktır. Tesiste dağcıların sık uğradığı noktalar bulunmaktadır. Bu bölgeler denetim altında tutulur. Herhangi bir fark edilme durumunda dağcıların infazı serbesttir. Tesisin bazı çalışmaları, arkeolog çalışmaları veya kazı çalışmaları olarak kamuya bildirilir.

Açıklama: RSC-049 bir kalkan volkan dağ tipi olan Spil dağındaki anomali topluluğudur. RSC-049'un çoğunluğu Spil dağının %79'unu kaplayan bir tür kayadır. Spil Dağında bulunan diğer anomalilerde RSC-049 olarak adlandırılmıştır. Spil dağının birçok bölgesinde bulunan Magnesia taşı yüksek seviyelerde manyetik alan yaratmaktadır. Bu yüzden dağ etrafında uçak veya helikopter bulunmamaktadır. Bu manyetik alanın nasıl ortaya çıktığı henüz bilinmiyor. Manyetik alanın etkisiyle Spil'in kendine özgü florası ortaya çıkmıştır. Manisa bu dağ yüzünden bir manyetik kent haline gelmiştir. Manisa'nın büyük bir kısmı RSC-049 tarafından tutulmaktadır. Bazı araştırmalar bunun doğal bir manyetik alan olduğunu ortaya koysa da bu dağın anormal bulguları RSC-049'un kısmen yapay olmasını desteklemektedir. Bazı arkeologların düşüncesi ise RSC-049'nın dev bir tıpa olduğu yönündedir. İngiliz arkeolog ve araştırmacı yazar Peter James, Atlantis'in Manisa'da olabileceği fikrini ortaya atmıştı. Platon'un Critias diyaloğunda da aynı fikir mevcut. Bunun ortaya çıkması durumunda RSC Kurumu bazı önlemler almıştır. Kesinlikle kamuya duyurulmayacaktır. Atlantis'in bulunması durumunda Tantalisin de Atlantis olduğu ortaya çıkacaktır. İkisi de kayıp kentlerden biridir. Bilimsel olarak kanıtlanmamış olsalar da ihtimaller üzerine Tesis-006'da kazı çalışmaları başlatılmıştır. RSC-049'un anormal özelliği sadece Magnesia Taşı değildir. Bazı kazı çalışmalarında midye kabukları bulunmuştur. Tantalos kalesi, Tantalos'un mezarı ve Tantalos gölü üzerinde birtakım anormallikler ortaya çıkmıştır. Bu bölgelerdeki canlılar oradan uzaklaşmaktadırlar. İnsanlar dahi bu bölgeye yaklaşmakta güçlük çekmektedirler. Tantalos'un mezarında sadece bölgeden uzaklaşmak değil endişe ve korku gibi duygularında ortaya çıktığı görülmektedir. Bu duyguları körelmiş bazı insanlarda bile bu belirtiler ortaya çıkmaktadır. Ağlayan Kaya ise bilimsel bir anomali olarak görülmemektedir. Fakat bu kayadaki insanların benzettiği kafa kısmındaki göz bölgelerinde nem oranı yüksektir. Bu oran aynı kaya üzerindeki diğer bölgelerden yaklaşık olarak %30 fazladır. Pelops'un Tahtında ise herhangi bir anomali bulunmamaktadır. Fakat bu bölgede bulunan oturak, üçgen prizma şeklinde bir tür oyuk, insan boyutlarında bir taht için uygun boyutlardadır. Yine de bunun bir taht olduğunu kanıtlar nitelikte bir bulgu değildir. Diğer anomaliler ise Spil Dağındaki mağaralardır. Bu mağaralardaki Magnesia taşı yoğunluğu oldukça yüksektir. İstisnasız her mağarada yüksek seviyede manyetik alan bulunmaktadır. Çok sayıda mağara bulunmakta ve her biri farklı anormal özellik göstermektedir.

Unless otherwise stated, the content of this page is licensed under Creative Commons Attribution-ShareAlike 3.0 License